yaşıyorsunuz
ölümün eşiğini tattığım yerde
ve yüzlere bakınca
tüküresiniz tutmuyor
bana mı dokunsun
işte hayat diyor
uyuyabiliyorsunuz
alıp satıyorsunuz durmadan
fiyat alıp hesap
dua edip sevap işliyorsunuz
ya ilençler ömer
duymuyor musunuz
yüzünü gördüm
o yüzlere bakabiliyor olmaktan
kan tutmaz olmuştu
yazıyor ama söylemiyordun
söz
unutulmuştu
işte bir senin kalbin yeter
tek çığlık boğulmuştur
kıyamet nerede kopmuştur
konuşuyorsunuz
oysa tek söz hak olmuş
ve susulmuştur
git
suskunun serpildiği o tımar
ve ellerine
sıvaşık bir yargısızlık bulaştıran
bu adal kefareti
yeter sana
ölümün eşiğini tattığım yerde
ve yüzlere bakınca
tüküresiniz tutmuyor
bana mı dokunsun
işte hayat diyor
uyuyabiliyorsunuz
alıp satıyorsunuz durmadan
fiyat alıp hesap
dua edip sevap işliyorsunuz
ya ilençler ömer
duymuyor musunuz
yüzünü gördüm
o yüzlere bakabiliyor olmaktan
kan tutmaz olmuştu
yazıyor ama söylemiyordun
söz
unutulmuştu
işte bir senin kalbin yeter
tek çığlık boğulmuştur
kıyamet nerede kopmuştur
konuşuyorsunuz
oysa tek söz hak olmuş
ve susulmuştur
git
suskunun serpildiği o tımar
ve ellerine
sıvaşık bir yargısızlık bulaştıran
bu adal kefareti
yeter sana
haklı çıktı demişsin
bir tanıklığı kehanete çevirip
tasdik etmişsin
haklıymış demen bile yetmezdi oysa
Hakk’a ayan olan
her kişiye olsa
bir kişiye hafi olmazdı
ne çıktım ne mış’ım
hakikat
bir iftira gibidir
hakikatsiz kullara
bilir misin ömer
söz
utancından
sustuğun yerde değil
utanmasız
konuşabildiğin yerde
bitmiştir
No comments:
Post a Comment