sâde-rû(*)
o vakitler
kundağa sararlardı bebeleri
sen doğunca o bahar
annemin basma eteğinden kundak…
sabahlara kadar pusu üstüne pusu
.
göze alınmadan ölüm
omuzlarını silkmeden mermi öpüşü
bir zilzal, kıyamet, bir
şuranda bir yangı, içinde koca bir
bulut…
ha yekindin kurtulur kurs-ı şems
var mı mevti meshetmeden
kolay mı, suhulet helvası mıdır
bebelere ad koymak
.
var mı
gömülmemiş yiğitler sunmadan aşka
bakireler düşüp ağartmadan
toprağın utancını
avurtlarınla kıstırıp mermere kesmeden
göz pınarlarında tutuklayıp yetimliğin hıncını
tatmadan ayrılığı dağların ayazında
bahara çıkmak
.
işte kardelendi kefensiz düşenler
o bahar ki sen doğdun
babasız kokladık kundağını
böyle kondu adın fecr-i sâdıkla
seni kolsuz kanatsız
babasız kucakladık
sükûn buldu koynumuz dîl-enûş makamında
.
(*) www.edebistan.com,
No comments:
Post a Comment