Monday, November 15, 2010

bir mesih anlar bir belki sen…(*)

– evşaz yürüyüş –


isliyor her kubbeyi kârun gecesi

elleri ayırıyor cüce bir şehir

böğrümde bu şehrin hicr hecesi

gidiyorum

.

sürgündüm

ciğerim iki kanat

tırnaklarında hind’in

hind’i hançerledi işte sadık kölesi

yine de çok değil

pazarda geçmesi akçelerimin

sadık kölelerin utanmasız ölmesi

.

gitmezsem biliyorum

hesapta sayılan kurumuş alın teri

hesabı boşaltan şehir kahpelikleri

mısra inenlerden kalma hevesleri göğsümün

ciğerimi ayıran bu kan

ezcümle içimdeki bu hır

dinmeyecek

.

işte çıkıyorum

adam eti dişleyen yargıçların buyruğu

mil çekilsindi geçip gittiniz

daha bin adıma kırsınlar kalemi…

hevese örtülmüş göz hakkı için

şehri bürüyecek ayaz hakkı için

iki bin adım yürüyecek evşaz hakkı için

yürüyoyrum

.

ve yakîn şehrinize indi

sükût…

ve inküm ileyHi râciûn

2 Ekim 2006, Eskihisar


(*) edep dergisi, Sayı 7, Eylül 2010





No comments: