bir mesih anlar bir belki sen…(*)
– evşaz yürüyüş –
isliyor her kubbeyi kârun gecesi
elleri ayırıyor cüce bir şehir
böğrümde bu şehrin hicr hecesi
gidiyorum
sürgündüm
ciğerim iki kanat
tırnaklarında hind’in
hind’i hançerledi işte sadık kölesi
yine de çok değil
pazarda geçmesi akçelerimin
sadık kölelerin utanmasız ölmesi
gitmezsem biliyorum
hesapta sayılan kurumuş alın teri
hesabı boşaltan şehir kahpelikleri
mısra inenlerden kalma hevesleri göğsümün
ciğerimi ayıran bu kan
ezcümle içimdeki bu hır
dinmeyecek
işte çıkıyorum
adam eti dişleyen yargıçların buyruğu
mil çekilsindi geçip gittiniz
daha bin adıma kırsınlar kalemi…
hevese örtülmüş göz hakkı için
şehri bürüyecek ayaz hakkı için
iki bin adım yürüyecek evşaz hakkı için
yürüyoyrum
ve yakîn şehrinize indi
sükût…
ve inküm ileyHi râciûn
(*) edep dergisi, Sayı 7, Eylül 2010
No comments:
Post a Comment