bir mesih anlar bir belki sen…(*)
– bekke –
–I–
ne şiirim tanınır ne de
çarmıhtadır tanıklığım
levhalar silinmiştir
geçip gider işte çağlar
sahralarca bezgin sahralarca yılgın
–II–
çıkarım
ve mim büyür hecede babasız
mahcup ergenler ölmüştür
soylu çehrelerinizde
.
aranızdan çıkarım
kahinler şaşakalır
yine de bozulmaz oyunlarınız
.
g ö r /s e n /d e /l i k a /n a k a r
mahmuzların parlak buyruğuna
çıkarım mağaralarca kucak
çıkarım kervanlar yükü nifak
azgı kollar tapınakları
dil burulur
ezilir hece, ezilir
i ç i m d e k i m i m
–III–
ve okurum çıkmazını yüreğin
işte siz tanrılarınızla eğlenir
iblislerinizle secde edersiniz
kim çıksa yalancı ve mecnun ve şair…
bu mudur efendilerin ey bekke
köle omuzlarda yükselen şehir
.
çıkarım yer silkinir kirli-gök-rengi deniz
ne yıldız ne ay ne güneş ışır
ne de yemin edilir vaktin karanlığına…
ko rum yenilsin avunsun eğri başlar
O Gün bir tek
utandıran yürek yenilmiştir
–IV–
çık denir çıkarım
yalancı fecirlerle sağır yürekleriniz
O El’de dokunurum çıkarına yüreğin
ve Kitap ve muştu ve ta’zir
önce mukatta’ gelir
çıkarım aranızdan
biraz nuh
bir de ibrahim
.
işitin
işitsin kulak kesilen
innî berîün mimmâ tü’merûn
(*) edep dergisi, Sayı 6, Ağustos 2010
No comments:
Post a Comment